|
Oğuz ATAY gibi önemli bir yazarı ve kitaplarını birkaç sayfa ile anlatmak çok kolay bir şey değil. Ben sadece çok küçük bir özet yaparak, onun yazdığı kitapları ve onun hakkında yazılan tüm kitapları okumanızı ısrarla tavsiye edebilirim. O bizim ülkemizde hakkında kitaplar yazılan nadir yazarlardan biridir. Yıldız Ecevit çok uzun süren araştırmalar yapıp, büyük emekler harcayarak, son kitabı "Ben Buradayım" ile harikalar yaratmadan önce de yazdığı kitaplar ile onu ve kitaplarını daha derinlemesine anlamamıza yardımcı oldu.
Oğuz ATAY'ın biyografisi
12 Ekim 1934 İnebolu doğumlu yazarın babası hukukçu, CHP milletvekilliği yapmış olan Cemil ATAY' dır. 1939'da, ailesiyle Ankara'ya gelip, ortaöğrenimini Ankara Maarif Koleji'nde tamamladı (1951). 1957'de İ.T.Ü. İnşaat Fakültesi'ni bitiren ATAY, İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi İnşaat Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Burada Topografya ve Yol inşaatı derslerine girerek, 1975'te doçent olan ATAY Topografya adlı bir de mesleki kitap yazdı. (Bu kitaba Oğuz ATAY'ın öğrencisi olan babam da sahip)
1970 yılında TRT'nin açtığı bir yarışmada başarı ödülü alan ATAY'ın, ilk ve belki de en çok okunan kitabı "Tutunamayanlar" yayımlandı. Sonraki yıllarda ise bu romanın devamı niteliğindeki "Tehlikeli Oyunlar" yayımlandı. Hikayelerini topladığı "Korkuyu Beklerken" 1975 yılında yayımlandı. Hocası Prof. Mustafa İnan'ın hayatını anlattığı kitabı "Bir bilim Adamının Romanı"nı yazdı. "Oyunlarla Yaşayanlar" adlı tiyatro eseri Devlet tiyatroları'nda sahne aldı. O kitaplarının Türk edebiyatının önemli eserleri olarak kabul edilip, övgüler aldığını göremeden, ve hatta yazılsaydı çok büyük yankılar uyandıracağı düşünülen "Türkiye'nin ruhu"nu yazamadan, beyninde çıkan bir tümör nedeniyle, bir süre Londra'da tedavi görmesine rağmen, 13 Aralık 1977'de, İstanbul'da öldü.
Oğuz ATAY'ın Kitapları
Tutunamayanlar (1971)
Tehlikeli Oyunlar (1973)
Bir Bilim Adamının Romanı (1975)
Eylembilim (1998)
Korkuyu Beklerken (1975)
Oyunlarla Yaşayanlar (1979)
Günlük (1988)
Oğuz Atay'ın benim hayatımdaki yeri
Benim Oğuz ATAY ile tanışmam on altı yaşındayken çok sevdiğim bir arkadaşımın bana "Tutunamayanlar" ı hediye etmesi ile oldu. O yaz tatilinde bu kitabı neredeyse bir ay içinde okudum. ?Bir kitap okudum hayatım değişti' cümlesi bana göre kesinlikle en çok bu kitaba yakışıyor. Daha sonra hayran olduğum yazarın diğer kitaplarını okumaya başladım. Okudukça daha da çok sevdim onu.
"Tehlikeli Oyunlar" ı en az "Tutunamayanlar" kadar sevdim. "Korkuyu Beklerken" i okuduğum da hikaye ancak bu kadar gerçek, bu kadar duyguları hareketlendiren, farklı düşünmeye yönelten bir şekilde yazılabilir dedim. Sonra Oyunlarla Yaşayanlar' ı okudum. Onu boşuna bu kadar çok sevmemişim dedim. Oğuz ATAY' ın yazamayacağı bir tür yok herhalde derken sıra "Bir Bilim Adamının Romanı"'nı okumaya geldi. Bu sefer de edebiyat dünyasında çok nadir görülen bir tür olan biyografik roman türünde kendi hocası da olan Prof. Mustafa İnan'ı yazmıştı. Bu da diğerleri gibi çok güzeldi. Tabi bu arada Günlük ve tam olarak bitiremeden vefat ettiği kitabı "Eylembilim" i unutmamamız lazım. Onun yazdığı ve benim beğenmediğim hiçbir şey olmadı. Sanırım birine hayran olunca, yaptığı her şey sana çok güzel geliyor.
Bir yaz ben yine Oğuz ATAY okurken babam elimde kitabı gördü "O benim Üniversite'den hocam" dedi. Babam onun çok farklı bir yönünü, inşaat fakültesindeki derslerini anlattı bana. O çok iyi bir yazar olduğu gibi çok da iyi bir öğretim görevlisiymiş.
Oğuz ATAY' ı ve kitaplarını lise yıllarımda okumama ve daha sonra birçok iyi yazarı da okumama rağmen neden kimse onun benim gözümde ki birinci yerini alamadı? Aslında ben bu sorunun cevabını çok iyi biliyorum. Kimse bu kadar farklı bir üslupta, akıllıca, inanılmaz derinlikte, insanı tam en hassas noktasından kavrayarak yazamaz. Beni bambaşka bir şekilde derinden yakalamıştı.
"Tutunamayanlar" da ve daha sonra diğer kitaplarında kullandığı çok farklı anlatım biçimleri beni en az yazdıklarının içeriği kadar etkilemişti. Bir bölüm'de dinsel terimler ile bir başka bölümde matematiksel terimler ile yazıyordu.
O genelde söylenebilecek en güzel şeyleri söylerdi...
"İyi bir hayat hikayesi yazmak, bir hayat yaşamak kadar zordur."
Bir Bilim Adamının Romanı
Oğuz ATAY
|
Copyright © 2005 Uzerine.com